Dokuzuncu sınıf coğrafya derslerinizde, günümüzden milyonlarca yıl öncesinde kıtaların bir arada olduğunu ve bu dev kıtaya Pangea adının verildiğini öğrenmiştiniz. Magma içerisindeki konveksiyonel hareketlerin etkisiyle birlikte Pangea yavaşça parçalanmış ve kıtalar birbirinden ayrılmaya başlamıştır. Bu uzun süreç içerisinde değişen doğal koşullar, birçok türün dağılışını ve gelişimini etkilemiştir. Kıtaların birbirine yaklaşması ve birbirinden uzaklaşması, yeni dağ sıralarının meydana gelmesi ya da yeni deniz ve okyanusların oluşması türlerin birbirinden ayrılmasına ya da birbirleriyle etkileşimlerine neden olmuştur.
İklim Değişikliklerinin Biyoçeşitliliğe Etkisi
Özellikle kıta kaymalarının ortaya çıkardığı iklim değişiklikleri birçok canlı türünün gelişimini olumlu ya da olumsuz yönde etkilemiştir. Buzul ve buzul arası dönemlerde deniz seviyelerinin gerileyip yükselmesi kıyıda yaşayan birçok canlı türünün yok olmasına ya da göç etmesine neden olmuştur. Dördüncü jeolojik zamanın son buzul çağında deniz seviyesinin gerilemesi sonucu Bering Boğazı’nın bulunduğu alan kara hâline gelmiş ve bu koridordan Kuzey Amerika ile Sibirya arasında tür geçişleri gerçekleşmiştir. Deniz ve okyanus sularında meydana gelen sıcaklık değişimleri başta mercanlar olmak üzere birçok deniz canlısının yaşam koşullarını ve yeryüzündeki dağılışlarını etkilemiştir. Kimi zaman ise Dünya yüzeyine düşen büyük bir gök taşı, yıllarca havada kalan ve Güneş ışınlarının yeryüzüne ulaşmas