Türkiye’de Demiryolu Ulaşımı

Türkiye’de karayollarından sonra en çok kullanılan ulaşım ağı demiryollarıdır. Bunun nedeni iç kesimlerde karayolundan sonra en fazla yerleşim birimiyle bağlantısı olan yol olmasıdır. Demiryolları, özellikle iç kesimler arasında yük taşımacılığında önemli bir yere sahiptir. Ülkemizde ilk demiryolu hattı 1866 yılında İngilizler tarafından İzmir-Aydın arasında yapılmıştır. Daha sonra demiryolları Osmanlı Devleti döneminde özellikle Almanlara ait yabancı şirketler tarafından yapılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu dönemde yabancıların yaptığı demiryollarının toplam uzunluğu 4000 km idi.

Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki otuz yıl içinde 4000 km daha demiryolu yapılmıştır. 1950’den sonra demiryolu yapımına ara verilmiştir. Ancak, TCDD verilerine göre 2014 yılında demiryolu uzunluğu yan hatlarla birlikte 12.485 km’ye ulaşmıştır. Türkiye’de demiryollarının bakım, yapım ve onarım işleriDevlet Demiryolları Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Türkiye’deki demiryollarının uzanışında yeryüzü şekillerinin belirleyici etkisi bulunmaktadır. Yurdumuzda demiryolu hatlarının büyük bir kısmı doğu- batı doğrultuludur. Kıyı boyunca yükselen Kuzey Anadolu ve Toros dağları demiryolu yapımını güçleştirmektedir.

Akdeniz’in kıyı kesiminde Mersin ve İskenderun; Karadeniz’in kıyı kesiminde ise Samsun ve Zonguldak, İç Anadolu üzerinden diğer bölgelerle demiryolu bağlantısı bulunan illerdir. Ege, Marmara ve İç Anadolu, demiryolu ağının en fazla olduğu yerlerdir (4.2.Harita). Bu bölgelerdeki demiryolları da büyük ölçüde akarsu vadilerini ve çöküntü alanlarını izlemektedir.

Türkiye’de demiryolu ağının sınırlı olmasının nedenlerinden biri de ekonomik koşullardır. Çünkü demiryolu yapımı için önemli yatırımlar gerekmektedir. Yerşekilleri engebeli olsa da ekonomik yönden güçlü ülkelerde demiryolu hattı uzunluğu ve kalitesi yüksektir. Örneğin yerşekilleri engebeli olan ve yüz ölçümü Türkiye yüz ölçümünün yarısına yakın olan Japonya’da demiryolları uzunluğu yaklaşık 24.000 km’dir. Ayrıca bu ülkede hızlı trenler de hizmettedir.

İsviçre ise bu konudaki en önemli örnektir. Alp Dağları’nın düğüm noktasında bulunan ve Türkiye yüz ölçümünün %5’i kadar alan kaplayan ülke, yaklaşık 9 bin km uzunluğunda demiryolu ağına sahiptir. Bu ülkedeki demiryolları 2000-3000 m yüksekliğindeki dağlık alanlardan da geçmektedir. Bu durum, Türkiye’deki demiryolu uzunluğu ve kalitesinin yalnızca doğal koşullarla sınırlı olmadığı, ekonomik faktörlerin de etkisi olduğunu göstermektedir.

Ülkemizde, demir, kömür, bakır ve petrol gibi ham maddeler ile tarımsal ürünlerin taşınmasında demiryollarından önemli ölçüde yararlanılmaktadır. Ancak demiryolları, kalite ve hız bakımından karayollarına göre geri kalmıştır. Son yıllarda demiryollarının modern hâle getirilmesi için bazı çalışmalar yapılmaktadır. Eskimiş olan lokomotiflerin, yol ve vagonların yenilenmesi, bazı yolların çift hat hâline getirilmesi, Ankara-Eskişehir, Ankara-Konya ve Ankara-İstanbul arası hızlı tren seferlerinin başlaması bu çalışmaların bazılarıdır.