Doğanın bazı atıkları geri dönüştürmesinin binlerce yıl aldığını artık biliyorsunuz. Bu durumda plastik, cam, naylon gibi maddelerin binlerce yıl boyunca Dünya’da biriktiğini düşününüz. Biriken bu maddelerin yaratacağı çevre ve sağlık sorunlarını hayal ediniz. Hayal ettiğiniz bu tip bir gelecekten kurtulmanın yolu ya bu ürünleri kullanmaktan vazgeçmek ya da bu ürünleri geri dönüştürebilmektir.
Geri dönüşüm, kullanıldıktan sonra atık hâline gelen malzemelerin çeşitli yöntemlerle tekrar imal edilmesi sürecidir (Resim 8.2). Ülkelerin teknolojik gelişmelerden ve sanayiden vazgeçmesini beklemek, içinde bulunduğumuz koşullar dâhilinde çok gerçekçi değildir. Ancak yaşadıkları çevreyi korumak zorunda olduğunun farkında olan bazı ülkeler, atıklarını geri dönüştürme yolunu tercih etmişler ve kullanıldıktan sonra atılan maddeleri yeniden kullanılabilir hâle getirmek için geri dönüşüm tesisleri kurmuşlardır (Fotoğraf 8.21). Hatta Avrupa Birliği’ne üye olan ülkelerde atıkların geri kazanılması yasal bir zorunluluk hâline getirilmiştir.
Geri dönüşümün ilk aşaması atıkların sınıflandırılmasıdır. Böylece aynı tür maddelerin aynı yerde biriktirilmesi sağlanır. Geri dönüştürülecek atıkların biriktirilmesi için imal edilen kutuların her biri farklı renklerde veya şekillerdedir. Böylece hem geri dönüşüm konusunda bir farkındalık yaratılmakta hem de geleceğin büyükleri olan çocuklara geri dönüşümün önemi kavratılmaktadır (Fotoğraf 8.22).
Geri dönüşümün ikinci aşaması, sınıflandırılarak biriktirilen atıkların geri dönüşüm tesislerine taşınmasıdır. Geri dönüşümün üçüncü ve son aşaması ise atığın tesislerde geri dönüştürülmesidir. Geri dönüşümün, tesislerde nasıl gerçekleştiğini bir örnek üzerinde inceleyelim. Kâğıt, gündelik hayatımızda en çok kullandığımız ve en çok attığımız maddelerden biridir. Kâğıt, karton, mukavva gibi benzer ürünlerin toplandığı kutularda biriken atıklar, geri dönüşüm için ilgili tesislere taşınır. Bu tesislerde yapılan ilk işlem, kâğıt atıkların içine karışan cam veya plastik gibi farklı atık türleri varsa bu atıkları ayıklamaktır. Atık olarak sadece kâğıtlar kaldıktan sonra kâğıdın geri dönüşme işlemleri başlar.
Şema 8.3’te de gösterildiği gibi atık kâğıt ürünleri toplandıktan ve geri dönüşüme hazır hâle getirildikten sonra (1), öncelikle özel bir sıvı içerisine bırakılır ve kâğıdın liflerine ayrılması sağlanır (2). Ardından bu lifler sodyum karbonat ve sodyum hidroksitin kullanıldığı mürekkep ayırma makinelerine yerleştirilir. Böylece kâğıt lifi üzerindeki mürekkepler, liflerden ayrıştırılır (3). Mürekkepten ayrıştırılan kâğıt lifleri daha sonra temizleme ve tarama makinelerinden geçirilir (4). Termomekanik makineler içerisine yerleştirilen ve eritilen kâğıt lifleri tekrar kâğıt hamuru hâline getirilir (5). Elde edilen kâğıt hamuru, kâğıt makineleri kullanılarak tekrar kullanıma hazır hâle gelir (6). Tekrar kazanılan kâğıtla yeni gazete ve kitaplar basılır (7). Kâğıdın geri dönüşümü sayesinde hem çöplerde kâğıt birikiminin önüne geçilmiş hem de ormanlar korunmuş olur.
Geri dönüşümün birçok alanda faydaları bulunmaktadır. Bu faydaların neler olduğunu örneklerle birlikte Tablo 8.1’i inceleyerek görelim.
Çevre Sorunlarını Önlemek Mümkün mü?
Sanayi Devrimi ile birlikte ortaya çıkan teknolojik gelişmeler hayatımıza sayısız yenilikler getirmiştir. Ancak bu yenilikler birtakım sorunları da ortaya çıkarmıştır. Şu ana kadar ayrıntılı olarak incelediğimiz küresel ısınma, asit yağmurları, ozon tabakasının seyrelmesi, orman tahribatı, çölleşme, çevre kirliliği ve atıklar özellikle teknolojik gelişmelerle birlikte hayatımıza girmiştir.
Dünya üzerinde ekonomik anlamda gelişmiş olan ülkeler, çevre sorunlarını önlemeye yönelik uygulamalara ağırlık vermişlerdir. Bu ülkelerde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı artarken geri dönüşüm uygulamaları sayesinde çevre korunmakta ve atıkların oranı azaltılmaktadır. Bu uygulamalara verilebilecek örneklerden biri de Almanya’da 1991 yılında hayata geçirilen “Ambalaj Yasası”dır. Bu yasa ile üreticilerin ambalajları geri toplaması zorunlu kılınmıştır. Müşterilerinin yaptıkları alışveriş sonrasında aldıkları ürünlerin ambalajlarını markette bırakması konusunda özendirici çalışmalar yapan üreticiler bu konuda başarılı olmuşlardır. Alman halkının önemli bir kısmı aldıkları ürünlerin ambalajını markette bırakmışlardır.
Zamanla üretici firmalar bazı ürünleri gereksiz yere ambalajlamaktan vazgeçmişlerdir. Toplanan ambalajlar plastik, cam, karton, köpük, naylon, alüminyum olarak sınıflandırılmıştır. Hükûmetin bu yasasına üretici ve tüketicilerin de büyük destek vermesi, Alman ekonomisini de olumlu yönde etkilemiştir. Ayrıca Almanya’daki evsel atıklar ile ambalaj atıklarında %15 oranında azalma meydana gelmiştir. Bu durum, çevrenin korunması açısından da son derece olumlu etkiler yaratmıştır.