Kültür Kavramı ve Kültür Bölgeleri

Sosyal bir varlık olan insanın çevresindeki bireylerle etkileşime geçmesi kaçınılmazdır. Düşünce, davranış, hareket ve sözcüklerle gerçekleşen bu etkileşim sonucunda bir grupta yaşayan bireyler ortak bazı özellikler geliştirmeye başlar. İnsanların birbirini etkilemesinin yanı sıra grubun yaşadığı yerde doğal ortam şartları da insanların özelliklerini şekillendirmede etkili olur. Örneğin bir yerde görülen iklim koşulları, o yerde yetiştirilen tarım ürünlerini, temel ekonomik etkinlikleri, insanların beslenme, giyinme ve barınma tarzları ile yaşam koşullarını doğrudan etkiler.

Kültür kavramı çok geniş bir kapsama sahiptir. Bu kavram, özellikle sosyologlar tarafından çok farklı şekillerde tanımlanmakla birlikte, vurgulanan temel nokta kültürün bir grup insanın ortak yaşam tarzı olduğudur.

Daha kapsamlı bir tanımlama yapacak olursak kültür; tarihsel ve toplumsal gelişim süreci içerisinde oluşturulan maddi (somut) ve manevi (soyut) değerlerin bütünüdür. Kültürün bir diğer özelliği ise yazılı, görsel ya da sözlü iletişimle nesilden nesile aktarılmasıdır.Toplumdan topluma çok farklı özellikler gösteren kültür, Şema 5.1’de de görüldüğü gibi birbirinden farklı özeliklere sahip unsurlar tarafından oluşturulur ve şekillendirilir. Bu unsurlar, maddi (somut) ve manevi (soyut) unsurlar olarak iki ana grupta toplanabilir.

Manevi unsurların başında gelen dil, kültürün sözel yansıması ve temel iletişim aracıdır. Din ve inançlar, kültürel değer sisteminin anahtarı ve koruyucusu konumundadır. Ahlak ve hukuk kuralları ise genelde din ve inanç sisteminin doğru kabul ettiği davranışları koruyan, yanlış kabul ettiği davranışları ise cezalandıran sistemlerin bütünüdür. Bir kültürün temel manevi değerlerinden olan gelenek ve görenekler de toplumsal yaşam ile düşünce yapısının şekillendirdiği davranış ve düşünceler bütünü olarak tanımlanabilir. Bireyler birbirinden etkilendiği gibi, toplumlar ve kültürler de birbirinden etkilenir. Bu anlamda komşu kültürler de bir toplumda kültürün oluşmasında etkilidir. Siyasal örgütlenme ise bir toplumun nasıl yönetildiğiyle ilgili güncel ve tarihsel unsurları içerir. Örneğin, Avrupa kültür bölgesinde yer alan ülkelerin çoğunda sembolik de olsa kraliyetlerin devam etmesi bu duruma örnek olarak verilebilir.

Kültürü etkileyen maddi unsurların en önemlisi coğrafi konumdur. Dünya üzerinde her kültürün bir doğum yani kaynak alanı ile yayılma alanı vardır. Doğa koşulları da kültürün şekillenmesi üzerinde çok etkilidir. İnsanlar, yaşadıkları bölgenin iklim koşullarına göre giyinirler. Barınılan yerin özelliği de iklim koşullarına göre farklılıklar gösterir. Kurak bölgelerde yapılan evlerin kerpiç, yağışlı alanlarda ise ahşap olması bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Yaşanılan yerde yetiştirilen tarım ürünleri ile temel ekonomik faaliyetler de iklimin yanı sıra yer şekilleri, su ve toprak özelliklerine bağlıdır. Kültürleri karakterize eden yapıların şekilleri ve yapı malzemelerinde, giyim-kuşam, el ve süsleme sanatlarında, sosyal ilişkilerde hatta insanların psikolojik ve fizyolojik özelliklerinin gelişmesinde bile doğal koşulların etkisini görmek mümkündür.

Dünya kültür bölgelerini meydana getiren unsurlardan biri de hem maddi hem de manevi unsurları bünyesinde bulunduran ırklardır. Coğrafyacılar için kültürel bağlamda ırk, öncelikle toplumu meydana getiren insanların fizyolojik özelliklerini tanımlamak için kullanılır. Bu özellikler, çoğunlukla doğal koşulların da etkisiyle biçimlenen genetik mirasın bir ürünüdür. Kuzeyli ırkların çoğunlukla sarışın ve renkli gözlü, Arapların esmer tenli ve koyu renk gözlü, Doğu ve Orta Asya ırklarının çekik gözlü, Afrika ve Pasifik ırklarının ise koyu tenli ve geniş burunlu olmaları gibi. Bu fizyolojik özelliklerin yanı sıra manevi unsurların devreye girmesi ile ırklar ve kültür bölgelerinin daha da çeşitlendiğini görebiliriz. Fizyolojik olarak benzer özellikler taşıyan Kuzey ve Doğu Avrupa ırklarının daha çok manevi unsurlara bağlı olarak Avrupa ve Slav kültür bölgelerini oluşturması bu duruma örnek olarak verilebilir.

Dünya genelindeki kültür bölgelerini belirlemek son derece karmaşık bir iştir. Farklı ölçütlere göre çok sayıda kültür bölgesi belirlemek mümkündür. Bu bakımdan en genel sınıflandırma ırk, din ve dil ölçütlerine göre yapılan sınıflandırmadır. Bu sınıflandırma sonucunda karşımıza dokuz büyük kültür bölgesi çıkar (Harita 5.1). Örneğin, Latin Amerika kültür bölgesi, Katolik Hristiyan nüfusun fazla olduğu, resmî dil olarak İspanyolcanın konuşulduğu, kökeni İnka ve Maya uygarlıklarına dayanan insanların ve melez nüfusun yoğun olarak yaşadığı bir kültür bölgesidir.

Her büyük kültür bölgesi de kendi içerisinde alt kültür bölgelerine ayrılır. Örneğin genel özelliklerini belirttiğimiz Latin Amerika kültür bölgesinin içerisinde Orta Amerika, Brezilya, Karayip Adaları gibi birçok kültür bölgesi belirlenebilir. Brezilya kültür bölgesinde resmî dil Portekizcedir. Karayip Adaları kültür bölgesinde ise İngilizce ve Fransızca da yaygın olarak konuşulur ve nüfusun önemli bir kısmı Afrika kökenlidir.