İlk coğrafi düşünceler Mezopotamya, Mısır ve Doğu Akdeniz Havzası’nda yaşamış düşünürler tarafından ortaya konulmuştur.
Dönemin düşünürleri eserlerinde coğrafya, matematik ve tarih konularına bir arada yer vermişlerdir. İlk Çağ’da coğrafi bilgiler gezilen yerlerin tasvir edilmesi ile basit planlar ve haritalar çizilmesi yöntemleriyle ortaya konmuştur.
İlk Çağ’da Dünya’nın şekli ve yapısı ile ilgili fikirler öne süren Tales (M.Ö. 625-547), insan çevre ilişkilerine değinen Heredot (M.Ö. 484-426) ve doğal kaynaklar ile devletlerin gelişiminin ilişkisine değinen Aristoteles (M.Ö. 384-322) coğrafya ile ilgili ilk görüşleri ortaya koymuştur.
Erotesthenes, İlk Çağ’ın en önemli coğrafyacılarındandır. Yaz gün dönümünde (21 Haziran) İskenderiye ve Asvan arasında güneş ışınlarının düşme açısındaki farktan yararlanarak bir derecelik meridyen yayı ve dünyanın çevre uzunluğunu gerçeğine yakın bir şekilde hesaplamıştır. O dönemde bilinen dünyanın bir haritasını çizmiş ve bu bilime gegraphe (gegrafi) yani coğrafya adını vermiştir. Ne yazık ki eserleri günümüze ulaşamamıştır.
Erotesthenes’in coğrafya ile ilgili yaptığı çalışmalara Roma Dönemi’nin en ünlü coğrafyacısı olan Amasyalı Strabon (M.Ö.63-M.S.23), 17 ciltlik Gegraphe (Gegrafi) adlı eserinde yer vermiştir. İlk Çağ’ın coğrafya alanında çalışmalar yapmış bir diğer bilim insanı da İskenderiyeli Batlamyus adıyla bilinen Ptoleme’dir. Batlamyus, Geographica Syntaxis (Ceograpika Sentaksis) adlı eserinde küremsi dünya yüzeyinin haritalama yöntemlerini anlatmış, başta dünya haritası olmak üzere çeşitli haritalar çizmiştir. Eserinde 8.000 kadar yerin adını listelemiş, bunlardan 400 kadarının koordinatlarını gerçeğe yakın bir şekilde göstermiştir.