Dünya yaratıldığından beri yeryüzünde birçok yaşam ortamı oluşmuştur. Bu en küçük canlının yaşam alanından, büyük okyanuslara kadar uzayan geniş bir yelpaze meydana getirmektedir.
Dünya üzerindeki bu farklı yaşam alanları kendi ekosistemlerini oluşturur. Ekosistemler, belli bir alandaki bileşenleri teşkil edip kendilerine ait fiziksel ve kimyasal özelliklere sahiptir. Örneğin orman ekosistemi, su ekosistemi, çöl ekosistemi, çayır ekosistemi vb. Sistemler farklı büyüklüklerde olabilir. Bazen çok küçük bir alanı kapsayabildikleri gibi bazen de kıtaları kapsar.
Örneğin dünya en büyük ekosistemdir. Büyüklükleri ne olursa olsun her ekosistem kendi içinde kusursuzdur. Tüm elemanlar sistemin bir parçası olduklarından eşsizdir. Ekosistem vücut sistemiyle karşılaştırıldığında birçok ortak yön fark edilir. Örneğin kalp, mide, beyin ya da damarlarda dolaşan kan olmasaydı vücut sistemi iflas edeceğinden yaşamak mümkün olmazdı. Ekosistem için de aynı şeyler söylenebilir; elemanlardan biri olmadığında sistem işlevini yerine getiremez ve bozulur.
Ekosistemlerin özellikleri birbirinden farklıdır. Sistemin özelliğini o sistemdeki su, hava, ışık, nem, rüzgâr gibi cansız varlıklar belirler. Her ekosistem de kendi içerisinde çeşitli ögeleri barındırır.
Örneğin kuşlar, bitkiler, ağaçlar ve mikroorganizmalar orman ekosistemini oluştururken; denizler, balıklar, taşlar, yosunlar da su ekosistemini oluşturur. Canlı varlıklar kendi kimyasal ve fiziksel özelliklerine göre ortamlarını seçip uyum gösterdiklerinden her ekosistemde yaşayamaz.
Örneğin bir kaktüsün Kutup bölgesinde, bir penguenin Afrika’da ya da bir aslanın okyanusta yaşayamayacağı vb. Kaktüsler sıcak bölgelere uyum sağlar çünkü vücutlarında uzun süre su depo edebilir. Develer de uzun süre çöl ortamına adapte olabilecek vücut yapılarına sahiptir. Penguenler için de aynı paraleldeki şeyleri söylemek mümkündür. Penguenler, vücutlarında çok düşük sıcaklıklarda yaşamalarını sağlayan kalın bir yağ tabakasına sahiptir.
Ekosistemler faklılık gösterse de bileşenleri değişmez. Her ekosistemde ototroflar, hetetroflar, doğal çevre ve ayrıştırıcılardan (bakteri ve mantarlar) oluşan temel bileşenler vardır. Ekosistemlerde yaşam, enerji akışı ve besin döngüleri ile sürmektedir. Enerji akışı güneşten başlayıp sırası ile ototroflara, hetetroflara ve ayrıştırıcılara doğru tek yönlü bir şekilde süreklilik gösterir.
Ekosistemin tek enerji kaynağı güneştir. Enerji akışı güneş ışınlarının ototroflar tarafından fotosentezi ile başlar. Fotosentez ile gelişen ototrofları, hetetroflar tüketerek enerji alır. Hetetrofların atıkları, bakteri ve mantarların oluşturduğu ayrıştırıcılar grubu tarafından en yüksek enerji şeklinde özümsenir.
Ayrıştırıcılar aldıkları enerjiyi ya kendilerinden beslenen mikroorganizmalara verir ya da toprakta depolar. Görüldüğü üzere her canlı kendinden önceki sistem bileşenine bağımlıdır. Sistemin süreklilik göstermesi üreticilerin devamlı fotosentez yapmasına bağlıdır.