Popülasyonlar ve Popülasyonların Değişimleri

Popülasyon; aynı zaman dilimi içerisinde ve aynı coğrafi bölgede yaşayan, karşılıklı etkileşimlerde bulunan canlıların oluşturduğu topluluklardır.

Örneğin, Marmara Denizindeki palamutlar, Asya Kıtası ormanlarında yaşayan pandalar, Akdeniz’de yaşayan insanlar ya da bir mağaradaki yarasalar ile bağırsaklarımızdaki mikroorganizmalar birer popülasyondur.

Zaman içinde büyüyüp küçülebilir ve değişikliğe uğrayabilir.

Aynı coğrafi sınırlar içinde yaşayıp aralarında gen alışverişi olan ve verimli döller oluşturan popülasyonlara ise tür adı verilir. Bir türün popülasyonu, diğer türün popülasyonu ile belli sınırlar ile ayrılmıştır. Örneğin, Karadeniz Bölgesi’ndeki hamsiler ile Marmara Bölgesi’ndeki hamsiler kendilerine has popülasyonları oluşturur.

Çevre ile ilişkilerinin detaylandırılmasının pandaların yok olmasını engellemesi
Çevre ile ilişkilerinin detaylandırılmasının pandaların yok olmasını engellemesi

Popülasyonların iyi bilinmesi adına yapılan çalışmalar, bu grupların özelliklerini ve çevre ile olan etkileşimlerini ortaya çıkarmaktadır. Popülasyonlara ait bilgilere ulaşılması; nesli tükenmekte olan canlılara karşı koruma önlemleri almaya, bitkilerden daha fazla verim elde etmeye, çevreye verilen zararı azaltmaya ve canlı sağlığını korumaya katkıda bulunmaktadır. Örneğin, nesli tükenen hayvanlardan biri olan pandaların iyi tanınması ve çevre ile olan ilişkilerinin detaylandırılması bu hayvanların yok olmasını engelleyecektir. Yine insan sağlığına zarar verebilen bazı sinek türleri ile etkili ve sağlıklı bir şekilde mücadele edilmesi popülasyonlarının detaylandırılmasından geçmektedir.

Popülasyonların Değişimleri

Popülasyonlar doğum, göç, ölüm ve diğer çevresel etkiler ile genlerinde gerçekleşebilen değişimlere uğrar. Bu değişimler, popülasyonların sayılarını etkileyeceği gibi kendilerine ait tür özelliklerini de değiştirebilir. Değişimler sayesinde popülasyonlarda gelişme ya da gerilemeler görülebilir.

Popülasyonlar çevre şartları ya da kendilerinden doğabilecek nedenler ile değişim gösterir. Değişime sebep olan faktörlerin bulunmaması popülasyon dengesini sağlar. Bu denge, genellikle birey sayısı ile ifade edilir. Yani bir popülasyondaki türlerin birey sayısı, kabul edilebilir seviyelerde olmalıdır.

Örneğin, martı popülasyonundaki azalma ya da artma durumu dengeyi bozacağından yanında başka sorunlar da getirecektir. Popülasyonlardaki birey sayısı her tür için farklıdır. Örneğin, yılan sayısının o bölgedeki insan sayısına eşit olması düşünülemez. Bazı canlıların büyüme hızları ve yavrulama sayıları farklı olduğundan popülasyonların büyüme hızları da birbirinden farklıdır. Hızlı büyüyen canlı türleri, çoğalma kapasitelerini aşıp büyük bir coğrafi alana yayılabilir.

Hızla çoğalma kapasiteleri olan bu canlı türleri diğer canlılara hayat şansı tanımayabilir. Ayrıca hastalıklar ve mikroorganizmalarda da artış görülebilir. Bu durumda çevre dengesi bozulur. Ancak doğa, popülasyonların bu çoğalma kapasitelerine ulaşmalarını engelleyerek ekolojik dengenin korunmasını sağlar. Doğanın popülasyonları belli seviyelerde tutma durumuna çevresel direnç denir.

Yorum yapın