Sanayi devrimi sonrasında halkın refah seviyesi yükselmiş ve her geçen gün artan nüfus, doğal kaynakların hızlı tükenmesine neden olmuştur. Bu kaynakların etkin kullanımı ülkenin ekonomik refahının yükselmesine işsizlik ve fakirlik oranının düşmesine neden olur.
Özellikle gelişmiş ülkelerin fosil yakıtlara olan ihtiyacı sanayileşme ile artarak devam etmiş hatta büyük sömürge kolonileri kurarak ticaret hacimlerini büyütmüşlerdir. Doğal kaynaklar açısından zengin olan bölgeler Kuzey Amerika, Asya ve Orta Doğu’dur. Zengin yer altı kaynaklarına sahip olan bu bölgelerdeki ülkelerin gelişmişlik seviyeleri aynı değildir. Örneğin Güney Afrika Cumhuriyeti elmas, altın ve platin gibi değerli madenlerce zengindir ancak ülkedeki siyasi boşluklar yüzünden uzun yıllar sömürge altında bulunmasının başlıca nedeni olmuştur. Günümüzde benzer durumu Orta Doğu ülkelerindeki petrol zengini ülkelerde görmekteyiz.
Ülkelerin gelişmişlik seviyesi doğal kaynağın etkin kullanımında ve sürdürebilir olmasında önemlidir. Gelişmiş ülkeler doğal kaynağı işlemede modern teknolojik yöntemleri kullanır. Örneğin Noveç’deki orman kullanım alanı ile Hindistan’daki aynı değildir. Norveç, ormanlardan; kereste, tomruk, mobilya ve yan ürün elde ederken Hindistan ham madde ihracatında kullanmaktadır.
Sanayileşen ülkeler için vazgeçilmez olan fosil yakıtlar geri kalmış ülkeler için siyasi ve ekonomik baskı unsuru olmaktadır. Nijer, Çad, Kazakistan, Özbekistan gibi ülkelerin gelişmişlik düzeyinin geri kaldığı ve ülke sınırlarının sanayileşmiş ülkeler tarafından çizildiği görülmektedir. Benzer durumu Amerika kıtasında görmekteyiz. Özellikle Latin Amerika ülkelerinde (Peru, Guatemala, Ekvador vs) petrol zengini olması ve tarımsal faaliyetlerin yapılması kıtadaki diğer süper güçler tarafından sömürülmesine neden olmaktadır. Bu anlamda gelişmiş ülkeler gelişmekte olan ülkeleri tarımsal ham madde alanı olarak kullanmaktadır. Örneğin kahvenin ve kauçuğun anavatanı olan Brezilya ve Arjantin gibi ülkeler ABD, Avrupa ülkeleri ve Japonya için önemli ham madde alanıdır.