Üretilen mal veya hizmetin tüketici ile buluşması, ekonomik değeri olan başka ürünlerle değiştirilmesine ya da paraya çevrilmesine ticaret denir. İlk Çağ’da ticaret bir malın bir başka mal ile takas edilmesi yoluyla yapılırken bugün para ile yapılır.
Ticaretin sınırları önceden yakın çevre ile sınırlı iken daha sonra ülkeler ve kıtalar arası ticaret yaygınlaşarak genişlemiştir. Ülke içinde yapılan ticarete iç ticaret, ülkeler arası olan ticarete dış ticaret, kıtalar arası yapılan ticarete ise küresel ticaret denir. Dünya üzerinde ticaretin gelişmesinde hammadde, üretim ve pazar alanlarının oluşmasında etkili olan fiziki ve beşerî faktörler vardır.
FİZİKİ FAKTÖRLER
• İklim
• Su kaynakları
• Yer şekilleri
• Toprak yapısı
• Doğal bitki örtüsü
• Maden ve Enerji kaynakları
BEŞERî FAKTÖRLER
• Ulaşım
• Sanayileşme
• Teknolojik Gelişmeler
• İş gücü
• Eğitim
Bugün ticaretin gelişmesinde en önemli unsur ham madde kaynağının mevcut durumudur. Ham madde varlığı üretim ve pazar alanı oluşturmada önemlidir. Ekonomik yapı içinde düşünüldüğünde ham madde, üretim ve pazar arasındaki bağ güçlüdür. Dünyada ham madde dağılışına bakıldığında homojen bir dağılışın olmadığı görülür. Bu durum ticaret gelirleri arasındaki farklılığın da temel sebebidir. Sadece ham madde kaynağına sahip olmak gelişmişlik için yeterli değildir.
Ham maddeyi işleyecek tesislerin olması ve üretilen ürünün alıcı ile buluşması lazımdır. Bu üç unsuru birbirinden ayrı düşünmek imkânsızdır. Dünya geneline göz attığımızda ham madde alanları, üretim alanları ve pazar alanları arasında mesafeler olduğu görülmektedir. Bu durum ülkeler ve bölgeler arasındaki ticaretin gelişmesine büyük katkılar sağlamıştır. Orta Çağ’da Türklerin elinde bulunan Baharat ve İpek yolları doğu ile batı medeniyetleri arasındaki en önemli iki ticaret yoluydu. Çin’de üretilen porselen, ipek, kağıt ve daha birçok ürün Anadolu’ya ve oradan da Avrupa’ya kadar gitmekteydi ancak bu ticaret yollarında mesafenin çok olması, ürünlerin kervanlarla taşınması Avrupalıları yeni ticaret yolları arama arayışına itmiştir. Bu arayış sonucunda Ümit Burnu, Hint deniz yolu gibi güzergâhlar bulunmuş böylece kıtalar arası ticarettin yönüde değişmiş oldu. Ham madde ,üretim ve pazar alanlarındaki denge sürekli bir değişim hâlindedir. Bu durum uluslararası ticaretin önemini artırır. Bugün sanayi üretim alanı olan bir bölge ham madde alanları ve pazar alanları ile olan bağını korumak durumundadır. Aksi halde sanayisini ayakta tutacak ham madde ihtiyacını karşılayamaz ya da üretilen ürünler pazar bulamaz.
Ticaret için gerekli olan bu üç unsurun herhangi birinde oluşan bir olumsuzluk diğerlerini de etkiler. Örneğin Orta Doğu bölgesinde çıkan petrol krizi sanayileşen bölgeler için olumsuz bir durum hâline gelir. Ticaretin ülke dışına taşmasının nedeni kendi ülkelerinde üretilmeyen bir ürünün başka ülkeden temin etmektir. Kendi ihtiyaçlarını tamamen kendisi sağlayacak hiçbir ülke yoktur. O yüzden ülkeler ekonomilerini canlı tutmak için sahip oldukları ticari malları başka ülkelere satar, başka ülkelerde üretilen malları ise satın alarak ülkedeki ihtiyacı giderirler. Bu şekilde küresel ticaret gelişmiş olur.