Doğal çevre, insanların ve diğer canlıların yaşamları boyunca karşılıklı olarak etkileşim içinde bulunduğu, biyolojik, kimyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel bütün faaliyetlerini devam ettirdiği bir ortamdır. Ekosistem olarak da isimlendirilen bu çevrede, canlı ve cansız varlıklar bir arada etkileşim hâlindedir. Uygarlık tarihi boyunca insan, sahip olduğu akıl gücü sayesinde etkileşim içinde olduğu çevreyi sürekli şekillendirmeye ve değiştirmeye çalışmıştır.
Bu durum insanlığın ortaya çıkmasından günümüze kadar yaşadığı doğaya hükmedebilme arzusundan kaynaklanmaktadır. İnsanların çevreye olan etkileri önceleri daha azdı çünkü nüfus azdı, sanayi bugünkü gibi gelişmemişti. Tahribatın az olmasından dolayı doğa kendini daha kolay yenileyebilmekteydi. Teknolojinin ilerlemesi ile insanın doğayı kontrol etme gücü artmış yıllar geçtikçe bu güç hızlanmış ve insanoğlu geçen zaman içerisinde doğal kaynakları kullanmada kendisini doğanın hâkimi olarak görmeye başlamıştır. Sanayi devrimiyle birlikte insanın doğaya olan etkisi en yüksek seviyeye çıkmıştır. Doğal kaynaklar üzerindeki bu aşırı baskı ve her şeye rağmen gelişme hırsı, büyük çevre sorunlarının başlangıcı olmuştur.