Tsunami tehlikesi ülkemiz için Endonezya ve Japonya’da olduğu kadar büyük bir seviyede olmasa da, özellikle Doğu Akdeniz ve Marmara Denizi’nde geçmişte tsunamilerin görüldüğü bilinmekte ve gelecekte de tsunamilerin meydana gelmesi mümkün görülmektedir. Akdeniz’de ve Marmara Denizi’nde oluşabilecek
7 büyüklüğünün üzerindeki bir depremin tsunamiye sebep olma ihtimali % 10 civarındadır.
Türkiye çevresindeki denizler üzerine yapılan bilimsel araştırmalar, son 3000 yıl içinde kayıtlara geçmiş en az 90 adet tsunami olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Bunların çoğu özellikle Marmara Denizi (İstanbul ve İzmit), Ege Denizi (İzmir) ve Akdeniz (İskenderun ve Fethiye) civarında etkili olmuştur. Karadeniz’de en az 22 adet tsunami meydana geldiği de bilinmektedir. Tarihsel belgeler bu tsunamilerin Türkiye ve çevresinde ciddi hasar ve kayıplara neden olduğunu ortaya koymaktadır. 1509 ve 1894 İstanbul, 1598 Amasya, 1939 Erzincan, 1963 Doğu Marmara, 1968 Bartın depremlerinin tsunami oluşturduğu bilinmektedir.
Türkiye’de meydana gelmiş deprem kaynaklı tsunamiler
Depremin Yılı Depremin Yeri Depremin Şiddeti
10 Eylül 1509 Marmara Denizi IX
1598 Amasya, Çorum VIII
10 Temmuz 1894 İstanbul X
9 Ağustos 1912 Şarköy-Mürefte IX
27 Aralık 1939 Erzincan X-XI
18 Eylül 1963 Çınarcık VIII
3 Eylül 1968 Bartın VIII
17 Ağustos 1999 Kocaeli X
21 Temmuz 2017 Bodrum VII
1598 ve 1939’da meydana gelen tsunamiler, depremlerin tetiklediği heyelanlardan kaynaklanmıştır.
Türkiye’de Meydana Gelmiş Bazı Tarihsel Tsunamiler
- 10 Eylül 1509 İstanbul depremi ve tsunamisi (Ms>7) Tarihsel kayıtlar incelendiğinde, İstanbul’da 4000-5000 kişinin hayatını kaybettiği, onbinlerce insanın yaralandığı ve yaklaşık 1000 tane yerleşim biriminin hasar gördüğü ortaya çıkmaktadır. Depremin ardından oluşan ve yüksekliği 6 m’yi aşan dalgalar şehrin surlarını aşarak, güzergahları üzerindeki semtlere ağır zararlar vermişlerdir.
- 10 Temmuz 1894 İstanbul depremi (Mw>7) Eldeki kaynaklar, bu depremin etkisinin çok geniş bir alana yayıldığını doğrularken, süre açısından da İstanbul’da gerçekleşmiş olan en uzun deprem olduğunu göstermektedir (~18 saniye). Depremin merkezi civarında deniz sularının dalgalandığı ve bazı yerlerde kıyıdan 50 m kadar çekildiği tarihsel kaynaklarda belirtilmektedir.
- 17 Ağustos 1999 İzmit depremi ve tsunamisi (Mw=7.4) yüzyılın sonunda gerçekleşen yıkıcı İzmit depremi yaklaşık 16000 kişinin ölümüne ve 25000 kişinin yaralanmasına sebep olmuştur. Depremi takiben birkaç gün içinde yapılan araştırmalar sonucunda, denizin depremden hemen önce çekildiği ve deprem meydana geldikten sonra ise tsunami dalgalarının oluşarak (dalga yüksekliği 2.9 m) kıyı kesimlerde su baskınlarına ve göçmelere neden olduğu ortaya çıkmıştır.
- 21 Temmuz 2017 Gökova Körfezi Depremi ve Bodrum Tsunamisi (Mw:6.6) Yaklaşık 6 km derinlikteki bu şiddetli deprem Muğla ili başta olmak üzere tüm Güney Batı Ege’de hissedilmiş ve Bodrum kıyılarında tsunamiye neden olmuştur. Deprem sonrasında Bodrum kıyılarında 30-40 cm dalga yüksekliği gözlenmiş ve kısmi su baskınları meydana gelmiştir. Gümbet’te araçlar sürüklenmiştir. Yapılan saha çalışmalarında tsunami tırmanma yüksekliğinin 1.9 m‘ye kadar çıktığı belirtilmiştir.
Tsunami Erken Uyarı Sistemleri
Günümüz modern dünyasında kıyı şeritlerinde kentsel yerleşme ve endüstriyel yapılaşma her geçen gün artmaktadır. Bu nedenle yaşanabilecek herhangi bir tsunamide can ve mal kayıplarını en aza indirmek için Tsunami Erken Uyarı sistemleri geliştirilmiştir.
Erken uyarı sistemleri deniz tabanına ve karaya yerleştirilmiş algılayıcı cihazlardan oluşur. Bu sistemlerde yer hareketine ait sinyaller ve deniz su seviyesi ölçümleri uydular aracılığıyla veri işleme merkezlerine iletilir. Merkezler tsunami oluşma ihtimallerini sayısal modeller kullanarak inceleyip, tsunami tehlikesini dalgalar kıyıya varmadan önce haber verebilirler.
Dünyada Pasifik, Hint Okyanusu, Kuzey Doğu Atlantik ve Akdeniz ile Karaipler’de Tsunami Erken Uyarı Sistemi bulunmaktadır. Japonya’daki Tsunami Erken Uyarı sistemi bir depremden 3 dakika sonra uyarı mesajını verebilmektedir. Ancak 2011’de meydana gelen depremde tsunaminin yüksekliği tahmin edilenden çok fazla olduğu için ve uyarı da yeteri kadar geniş bir bölgede verilmediği için depremin ve tsunaminin yol açtığı hasar oldukça büyük olmuştur. Pek çok şehirdeki tsunami setleri dalgaların yüksekliğinden daha küçüktü ve dalgalara yakalanan pek çok kişi kaçabilmek için yeterince yüksekte olduklarını düşünmüşlerdi. Bu örnekler tsunami tahminleri üzerine daha çok çalışılması gerektiğinin de bir göstergesidir.